19 Ocak 2015 Pazartesi

Minimalist tasarımları bir araya getiren blog - Minimalik

Bugün sizi bir bloga davet etmek istiyorum. Her ne kadar artık aktif olmasa da www.minimalik.com dünyadan örnekleri bir araya toplamış. Film afişleri mi dersiniz, Lego ilanları mı yoksa biraz dekorasyon mu... Bir kaç örneği buraya topluyorum ama mutlaka siteye uğrayıp postlar arasında gezinin derim.


Facebook için hazırlanmış minimalist stilde kapak fotoğrafı


image
ve hatta Devlet Tiyatrosu afişi

12 Ocak 2015 Pazartesi

En minimalist spor : yürüyün ya da koşun ama artık oturmayın

Ben sporun her yerde ve koşulda ve minimum gereksinimle yapılabilenini seviyorum.

Koşmak bir kesime göre daha etkili olsa da daha zorlayıcı olduğu için özel ekipman gerektiriyor. Ama her halde her yerde yapabileceğiniz yürüyüş size aktif bir hayatın kapısını aralıyor.

Tek yapmanız gereken en hafif ve hava koşuluna en uygun ayakkabı ve tabii kıyafeti giyip tempolu bir ritim tutturarak kendinizi yollara vurmak.

Bir de yakın yerlere yürüyerek kendinizi de biraz zorlayabilirsiniz. Kısa mesafeler için yürüme opsiyonunu mutlaka dikkate alın. Ben zaten pusetli hayattan sonra 45dk-1 saatlik yerlere yürümeyi tercih ediyorum, puseti aç kapa o sırada çocuğu tut vs vs uğraşmaktansa yürüyorum.
 

Ayrıca koşmak bu ara oldukça popüler hale geldiği için bir çok maraton da düzenleniyor, sıkı bir yürüyüşçüyseniz bu maratonların halk yürüyüşü bacaklarına da katılabilirsiniz. Ya da yarış turizmine katılabilirsiniz mesela Antalya'da, Bozcaada'da, Eskişehir'de vs çok güzel yarışlar oluyor, bir iki gün ayırarak hem yarışa katılıp hem de küçük bir tatil yapabilirsiniz.


7 Ocak 2015 Çarşamba

Minimalist anne işe geri döndüğünde

Lohusalık denince sizin aklınıza ne geliyor bilmem ama benim ilk aklıma gelen bir koltukta oturduğum. Özellikle ilk 10 gün, gün boyu Kaan'ın yanında öyle otururdum, Kaan da yanımda, koltuğun köşesinde reflü yastığında uyurdu. Ben de hemen yanında oturur uyansın da emzireyim diye beklerdim. Bir de ilk hafta doktor moktor işleri, e sonra hadi bir hava almaya çıkalım teşebbüsleri ama temel durumum oturmaktı.

(hollywoodlife.com)
Lohusalıkta ilk hatırlananlar yorgunluk, uykusuzluk olsa da yanınızda size yardımcı olacak birileri varsa aynı zamanda çok da tatlı anılar barındıran bir dönem bu. Bebeğinizin en minik en biblo gibi olduğu dönem.

Sonrası birden hızlı gelişiyor, ilk hafta, ilk 20 gün (yarı kırk diyenler de var) ilk ay, ilk 40 gün ve bence önemli dönüm noktası ilk 3 ay. Ben ilk 3 ay bittiğinde biraz daha rahat etmiştim sanırım. Bunda en büyük pay Kaan'ın artık kucakta oturur duruma gelmesiydi.

Bir çok anne işte bu 3 ayın bilemedin 3,5 ayın sonunda işe dönmek zorunda kalıyor. Ben şanslı azınlıktaydım, biraz yıllık biraz ücretsiz izin derken Kaan'ı 5,5 aylık yapıp işe döndüm. Peki ne oldu?

Bir kere ilk gün her yarım saatte olmasa da 2-3 saatte bir evi aradım. Bensiz Kaan ne yapar hiç bir fikrim yoktu. Kendime süt sağacak ve sütleri saklayacak bir yer buldum. Bu ikisinden öğrendiğim 2 şey var:

1. Bebeğinizden ayrılmaya alışın. Benim en büyük eksikliğim buydu. Kaan'ı 5,5 ay boyunca gündüz, belki 2-3 kere onda da 1'er saat birilerine bırakmıştım (sabahları erken uyandığında bana iyilik yapıp annemin filan almasını saymıyorum:)) Kaan'ı birilerine bırakıp gidip bir şeyler yapmak alışık olduğum bir şey değildi, hele de çok sık emzirdiğim için imkansız geliyordu. Siz varsa imkanınız bırakın bebeğinizi hep dedikleri gibi gidin bir kahve için. Bir fön çektirin, boş boş dolaşın. Kendiniz olmayı unutmayın.

2. Süt sağın. Yoksa benim gibi son 10 gün stok yapmak için deli gibi çırpınırsınız. İş hayatında sizi nasıl bir yoğunluğun beklediğini bilemezsiniz. Süt sağamadığınız, az gelen günler olabilir, o günler için önden hazırlıklı olun, hem de bu fikre alışın. Emzirmeye göre çok mekanik ve bence sıkıcı bir iş ama işe erken dönüyorsanız en azından ilk 6 ay anne sütüyle beslemek için önemli bir alışkanlık.

Bunlar dışında işe dönmek güzel, zor, eğlenceli, yorucu... Söyleyecek her güzel şeyin ardından kötü bir şey bulabilirim o yüzden kimseyi yanlış yönlendirmeyeyim. Ama ey sen yeni anne işe dönerken madden (sütünle) ve manen (uzak kalmaya alışarak) hazır ol olur mu?

Hmm peki minimalizm bunun neresinde? Zorlayacak olursam anne sütü vermek sizi mamayla uğraşmaktan kurtarır. Hem zaman kaybetmezsiniz hem de paranız cebinize kalır. Oldu mu;)


Bir de arada canınız çok sıkıldığında bunu dinleyin hatta izleyin olur mu? Gerçekten ruha iyi geliyor.