Dillerin zenginliği özel durumlar için yarattıkları kelimelerde
yatıyor bence. Mesela Japonların kitap biriktirenler için olan sözcüğü tsundoku
(tsoon-doh-koo) gibi. Yani (benim gibi) kitapları 3’er 5’er alıp sonra bunları
okumayı bitirmeden (bazense okumaya bile başlamadan) yenilerini alma durumuna
böyle diyorlarmış.
Tsundoku (tsoon-doh-koo)
kelimesi eşyaları bir kenarda biriktirmek anlamına gelen tsunde-oku ve kitap
okumak anlamına gelen dokusho kelimelerinin birleşiminden oluşuyormuş. Okunmayı
bekleyen üst üste yığılı kitaplar gelsin gözünüzün önüne. Hah tam da bu. Peki
söyleyin gözünüzün önüne bu görüntü gelince ne hissettiniz? Bu tam da siz mi
yoksa “yok canım bu kadar kitabı kim ne yapsın?” diye mi düşündünüz?
Benim durumuma bakarsak ben sıkı bir okuyucu olduğumu iddia
edebilirim. Sıkıntı açgözlülüğümden ve heyecanımdan kaynaklanıyor. Tam gitmişim
3 kitap almışım, onlara başlayacakken annemin haftasonu aldığı kitapları görüp
hemen el koyuyorum, derken bir yazıda bir kitap görüp Amazon’da aratıp hoop
Kindle uygulamama atıyorum (Allah’tan send a sample- yani giriş bölümünü
yollama özelliği var, anında satın almıyorum), ofiste arkadaşımın bitirdiği
kitabı çantama atıyorum… Sonu gelmiyor. Evde başucum, şifonyerim ve tabii ki
kitaplık başta olmak üzere çeşitli yerlerde bu yığınlardan mevcut. Bu haftasonu
verdiğim kararı yazının sonunda açıklayacağım. Ama öncesinde eğer siz de benim gibi Tsundoku’dan muzdaripseniz size birkaç
öneri:
1.
Konmari methodunun önerdiği gibi evdeki her ama her kitabı bir
yere yığın ve okumadıklarınıza bir daha alıcı gözle bakın. Aynı kıyafetler gibi
her kitap için kendinize “ben bunu gerçekten okur muyum?” diye sorun.
2.
Size artık asla ilginç gelmeyenleri bağışlamak için ayırın. Benim
önerim bir excel listesi yapmak, bunu arkadaşlarınızla maille paylaşıp onlardan
istedikleri kitapları işaretlemelerini istemek. Hala kalan olursa 2. El kitaplar
alan bir kitapçıya verebilir veya kitapların içeriği uygunsa okullara
yollayabilirsiniz (okullara yollamak ilk seçeneğimde olmadı çünkü kitap- okul
yaş çağı uyumundan emin olamadım. En baştan kitapları bu gözle eleyerek bir
okula da iletebilirsiniz tabii ki)
3.
Tüm okunmayı bekleyen kalan kitapları ise bir arada göz önünde
bir rafta tutun, bizim evde 3 kitaplık var ve henüz okunmamış olanlar her
yerde.
4.
Okunmuş
kitaplarınız içinse yine elden çıkarmanızı öneririm. Ben kitap anlamında çok
şanslıydım. Evde hep koca bir kütüphane vardı, sonra ben büyüdüm ve
harçlıklarımla sonra maaşımla kitap almaya başladım. Kaç kere koli koli kitap
yolladığımı unuttum. En son geçenlerde yine Freecycle (Atmaver) üzerinden büyük
bir parti kitap dağıttım. Ama bir o kadar da aldığım için hala her yerden kitap
çıkıyor: )
Gelelim benim
çözümüme:
Ben çok düz
bir yönteme karar verdim. Öncelikle bugünden itibaren 1 Ocak’a kadar yeni bir
kitap satın almayacağım (hala annemin ve arkadaşlarımın kitaplarına el koyma
hakkım sabit). Şu anda hamile olduğum için hiç ağır kitapları içim çekmiyor
(ilk hamileliğimde yıllarca burun kıvırdığım chick-lit tabir edilen başını
Sophie Kinsella’nın çektiği yazarlara düşmem de böyle olmuştu). O yüzden
sağlıklı bir eleme yapacağıma inanmıyorum. Evdeki ilk kitaplıkta en üst raf ilk
kitaptan başlayıp tek tek okumadığım kitap varsa sırayla onları okuyacağım.
Eğer bu kitap eşimin değilse (çünkü o asla kitaplarından ayrılmaz) ve bana da ben
bunu tekrar tekrar okurum duygusu vermiyorsa okur okumaz (öncelik annemde olmak
üzere, ona sormadan dağıttığım kitaplar sorun oluyor) Instagram’dan duyurup
ilgilisine yollayacağım. Yavaş bir çözüm olacak ama kendim için okumayı da
teşvik edici bir yol olduğuna inandım.
Siz ne
dersiniz? Hepsini birden elemek mi yoksa tek tek ilerlemek mi daha kolay ve
etkili olur?
Ben de biliyorsun eşimden kalan ve benim okumayacağım 2 koli kitabı vermiştim. Kendiminkilere kıyamıyorum çünkü şimdi de ya Aslı okumak isterse diye düşünüyorum. Hoş onların gençliğinde baskı kitaplar şimdinin kasetleri gibi olabilir ama ...
YanıtlaSilGercekten sevdiklerini ayır tabii. Ama her kitap için demezsin sonuçta "Aslıcım da okusun" diye 😊
SilBu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
YanıtlaSilKıyafetlerimi azalttım,mutfak eşyalarımı azalttım,eski evraklardan kurtuldum ama kitaplar...ahhh kitaplar ....Bu konuda ruhumun terbiye edilmeye ihtiyacı var ��
YanıtlaSilelinize saglik, guzel bir yazi olmus. kutuphanemi gozden gecirmeye devam edecegim (^^)
YanıtlaSilsadece bir duzeltme, tsundoku, yazildigi gibi okunuyor.